Nihal Atak’ın Deri Sanatındaki Başarısı

Kastamonu’da yaşayan ve arkadaşının ısrarıyla dericilik sanatıyla uğraşmaya başlayan 37 yaşındaki Nihal Atak, yaptığı ürünleri sipariş üzerine iç piyasaya ve yurt dışına gönderiyor.

Yaklaşık 5 yıl önce arkadaşının tavsiyesiyle dericilik sanatıyla ilgilenmeye başlayan Atak, bir süre sonra yapamayacağını düşünerek bu işi bıraktı.

Arkadaşının ısrarı üzerine yeniden bu sanatla ilgilenmeye başlayan Atak, o günden bu yana dericilik sanatından kopmadı.

Kendisine ait atölyesi bulunan Nihal Atak, AA muhabirine, dericilik sanatıyla bir arkadaşını ziyarete gittiği sırada tanıştığını söyledi.

Arkadaşının dericilik sanatı kursuna gittiğini söylediğini, kendisini de kursa davet ettiğini anlatan Atak, “O güne kadar deri kullanmışlığım yoktu, bildiğim bir şey de değildi. Israrı üzerine biraz uğraşmaya çalıştık ama yaptıklarımı bir şeye benzetemedim ve bıraktım. ‘Tekrar yap.’ diye ısrar etti. Onun ısrarı sayesinde cesaret ettim. Yine beceremediğimi düşündüğüm için tekrar bıraktım. Görüşmeye devam ettikçe ısrarları sürdü. Ben de bu şekilde başlamış oldum. Yaptıklarım, arkadaşlarım tarafından beğenilmeye başlandı. Ben de devam ettikçe yeni ürünler yaptım.” dedi.

“Arkadaşlarla aramızda ‘Deri bir aşktır.’ diyoruz”

İlk başta yaptığı ürünleri beğenmediğini belirten Atak, “Bozdum, yapmak istemedim. Arkadaşımın ısrarı sayesinde yaptıkça güzel olduğunu düşünmeye başladım. O kadar çok sevdim ki deriye dokunmadığım, ilgilenmediğim bir gün ziyan geliyor bana. Arkadaşlarla aramızda ‘Deri bir aşktır.’ diyoruz. Bir nevi terapi. Yaparken onunla bütünleşip her şeyi unutuyorsunuz.” ifadesini kullandı.

Bu işi benimsedikten sonra atölye açtığını dile getiren Atak, “Daha önce evdeydim. Baktım bu işi seviyorum, yaklaşık 4 ay önce Münire Medresesi El Sanatları Çarşısı’nda küçük atölye açtım. Çalışmalarımı orada sürdürüyorum.” diye konuştu.

Deriden yaptığı ürünler hakkında bilgi veren Atak, şöyle devam etti:

“Deriden sadece bir cüzdan, kartlık değil, saat kordonu, kravat, yelek, çanta, şapka, dosyalık, takı olmak üzere 15 çeşit ürün yapıyorum. Ürünlerimi sosyal medya üzerinden satıyorum. Özel sipariş veren müşterilerim oluyor. Kendi yaptığım ürünleri alanlar oluyor. Yunanistan’dan bir müşterim, telefon kılıfını kaplamamı istemişti, onu yapıp gönderdim. Almanya’dan bir müşterim saat kordonu ve cüzdan istemişti, onları yapıp gönderdim. Türkiye’nin her yerine satış yapıyorum.”

Nihal Atak, usta öğretici belgesi de aldığını belirterek, “Bu sayede unutulmaya yüz tutmuş bu meslek dalını öğretmeye, yeni öğrenciler yetiştirerek yaşatmaya devam ediyorum.” şeklinde konuştu.

Related Posts

3 milyon TL’ye 32 günde rekor faiz: Bir bankada oran 53’e çıktı

Merkez Bankası’nın 19 Haziran’da açıklayacağı faiz kararı öncesinde mevduat faiz oranlarında dikkat çekici bir hareketlilik yaşanıyor. Peki, şu anda en yüksek faiz oranı hangi bankada? 3 milyon TL’nin 32 günlük faiz getirisi ne kadar? İşte 14 Haziran itibarıyla güncel mevduat faiz oranları ve 3 milyon TL’lik birikimin aylık kazancı.

Euro 46 liraya merdiven dayadı

Ortadoğu’daki gerilim ve dolardaki değer kaybı sonrası yatırımcı euroya yöneldi; gün içinde rekor seviyeler görüldü.

Mehmet Şimşek: Ekonomi programı mart ve nisandaki iki şoku atlattı, rüştünü ispat etti

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonomiye dair mesajlar verdi ve çok büyük yol kat edildiğini vurguladı.

THY mayısta taşıdığı yolcu sayısını açıkladı

THY Basın Müşavirliğinden yapılan açıklamada, şirketin 2025 yılı mayıs ayına ilişkin trafik ve yolcu verileri paylaşıldı. Arz edilen koltuk kilometre (AKK) bazında kapasitesini Mayıs 2024’e göre yüzde 6 artıran THY, toplam 7,6 milyon yolcu taşıdı …

Gümrükte 3 aşamalı kontrol yaygınlaşacak

Mersin’de başlatılan “Liman Kapı Otomasyon Sistemi” sayesinde gümrüğe gelen kara araçları baştan sona takip ediliyor. Riskli araçlara erken takip, arşiv fotoğrafla geriye dönük denetim yapılıyor. Uygulama diğer limanlara da yayılacak.

Ruslar memorandum değil muhtıra vermiş

Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Yeni dünya düzeninin ilk büyük konvansiyonel savaşı bu. Bir milyondan fazla kişi öldü. Ateşkesi sağlamak, barış şartlarını oluşturmak ve bunu imza altına almak için çetin ve sabırlı bir mücadele gerekiyor. Tarafların talepleri arasında uçurum var. Bu makas konuşmadan kapanmaz. Türk diplomasisinin İstanbul’da yapmaya çalıştığı şey tam da bu: Tarafları konuşturarak barışı mümkün kılmak. Bunun için geçilmesi gereken merhaleler var. İstanbul’da 16 Mayıs ve 2 Haziran’da