“`html
Trump’ın Kritik Kararı: İran’a Saldırı İçin Yeşil Işık Yaktı
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da geçirdiği dönemde belki de tarihi bir karara imza atarken, New Jersey’deki golf kulübü üzerindeydi. Başkan, başkanlık helikopteri Marine One’a atladığında Savunma Bakanı Pete Hegseth, ona telefonla ulaşıp son bir karar vermesini istemişti: ABD uçakları İran’a saldıracak mı yoksa operasyon sona erecek mi? Diplomatik yolların İran’ın nükleer silah geliştirme faaliyetlerini durdurmada yetersiz kalacağına inanan Trump, Hegseth’e beklediği onayı verdi. Bu gelişmenin ardından, B-2 bombardıman uçakları, İran’daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerine yönelik planlanmış saldırıları gerçekleşti.
Bu önemli karara dair detayları, ABD’nin önde gelen gazetelerinden The Wall Street Journal, konuya yakın kaynaklara dayandırarak aktardı. Gazete, Trump ve danışmanlarının, “Gece Yarısı Çekici Operasyonu” sonrasında yaptıkları açıklamalarda, hedeflerin vurulmasındaki amacın Tahran’ın nükleer silah üretimini önlemek olduğunu belirttiğini bildirdi. Ancak, bu adımın ABD’yi Orta Doğu’da kapsamlı bir çatışmanın içine çekme riski taşıdığına da dikkat çekildi.

ABD Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Trump
İran’a Saldırı Kararı Hüsranın Sonucu
Beyaz Saray yetkililerine göre, Trump’ın İran’a saldırma kararı, müzakerelerin yavaş ilerleyişi nedeniyle duyduğu hayal kırıklığından kaynaklandı. Başkan, uzun süredir nükleer anlaşma için çalışmakta olan Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile bu konuda iyimserdi. Ancak son zamanlarda İran’ın nükleer faaliyetlerini sürdürmesi, her iki tarafın da görüşmelere karşı ilgisini azaltmaya başladı. Witkoff, İran’ın Beyaz Saray’ı oyaladığını ifade ederken, İsrailli yetkililer ise İran’ın hava sahasındaki üstünlüğünün operasyonun riskini azaltacağına dair Trump’ı ikna etmeye çalıştı.
Mayıs ayı sonlarında, Trump, danışmanlarına İranlıların Amerikalıları “oyaladığı” konusunda ikna olduğunu belirtti.
“İki Hafta” Açıklaması Stratejik Bir Hamle
Medyada yer alan haberlere göre, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın nihai kararı iki hafta içinde vereceğini duyurdu. Ancak o sırada Başkan’ın İran’a saldırma kararı aldığı bildirildi. Trump, bu açıklamayı, stratejik olarak planlarını gizlemek için yaptığını düşünüyor gibi görünüyor.
Trump ve danışmanları, saldırı öncesinde sıkça İsrailli yetkililerle temas kurarak, “Saldırıda risk yaratabilecek bir durum var mı?” diye tartıştılar. Saldırı planları, Durum Odası’nda gizlice gözden geçirildi. Ayrıca, bazı B-2 uçakları farklı bir lokasyona gönderilerek, İranlı yetkililerin saldırı için hazırlıksız yakalanması amaçlandı.

ABD’nin saldırısında kullanılan B-2 bombardıman uçakları
Trump’ın Saldırıları “Büyük Bir Zafer” Olarak Nitelendirildi
Trump için Gece Yarısı Çekici Operasyonu, ABD’nin askeri gücünü sergileme açısından önemli bir an oldu. Başkan, “Ülkemiz sıcak bir silah gibi, altı ay önce donuk bir şekilde duruyordu,” diyerek İran’a yönelik saldırıları “büyük bir zafer” olarak yorumladı. Ancak, Trump, danışmanlarının baskısı altında kalırken, bazıları da İran’a yönelik askeri müdahalenin risklerine dikkat çekiyor.
Senatör Lindsey Graham, Trump’a muhalefet edenler arasında yer alırken, bu askeri müdahalenin ülkenin uluslararası itibarını yeniden tesis etme fırsatı sunduğunu vurguladı.
Demokratlar Saldırıya karşı Çıkış Yaptı
Demokrat Partili liderler, İran’a yönelik saldırıların yasal olmadığını öne sürerek, Trump’ın Kongre’den Savaş Yetkisi alması gerektiğini belirtti. Bu eleştiriler, geçmişte Irak Savaşı’na götüren hatalı istihbarat durumunu hatırlatarak, Trump yönetiminin saldırıların gerekçesine dair yeterli bilgi sunmadığını savunuyor.
Senatör Adam Schiff, “İran’ın gerçekten nükleer bomba yapma kararı aldığını gösteren herhangi bir kanıt yok,” diyerek eleştirilerini sürdürdü.

ABD’nin vurduğu tesislerden biri İsfahan’daki nükleer santral
Seçmen Tepkisi Endişeleri Artıyor
Trump’ın kararı sonrasında, destekçileri arasında belirsizlikler ve endişeler ortaya çıkmaya başladı. Bazı Cumhuriyetçiler, uzun süreli bir savaşın, tabandaki seçmenlerin hayal kırıklığını artırabileceğine dikkat çekti.
Massie, seçmenlerin bu durumdan olumsuz etkilenebileceğini, bunun da Trump’ın kariyerine etki edebileceğini belirtti. Greene ise, “Amerika’nın neden sürekli bir savaşın içine çekildiğini sorgulamamız gerekiyor,” diyerek, eleştirilerini dile getirdi.
Trump, bu durumu değiştirmek için seçmenlerle iletişim kurarak, saldırıların “Önce Amerika” politikası ile uyumlu olduğunu vurgulamaya çalıştı.
“Rejim Değişikliği” Meselesi
Trump, İran’da rejim değişikliği niyeti olmadığını belirtmişti, ancak son açıklamaları bu yöndeki düşüncelerini de yansıttı. Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, mevcut İran yönetiminin başarılı olamaması durumunda neden bir değişimin mümkün olabileceğini sorguladı.
Başkan Yardımcısı JD Vance de, Amerika’nın Orta Doğu’da uzun süreli belirsizliklerden yorulduğunu belirtti. “Eğer İran, askerlerimize saldırmayı veya nükleer silah geliştirmeye devam ederlerse, güçlü bir yanıt vereceğiz,” diyerek mücadelenin süreceği mesajını verdi.

Trump ve Vance’in Durum Odası’ndaki görüntüsü
Trump’ın Siyasi Hedefleri ve Eleştiriler
Trump, geçmişte Irak Savaşı’nı eleştirirken, 2024 seçimlerinde Biden’ı mevcut savaşların devam etmesine göz yummakla suçluyor. Dış politika meseleleri, Trump’ın başkanlığı boyunca önemli bir yer tutarken, bu durum, siyasi dinamikleri de şekillendiriyor.
Başkan, bu süreçte yasama önceliklerine dikkat çekmeye çalışarak, “Hadi bu büyük projeyi tamamlayalım,” diyerek dikkatleri yeniden kendi gündemine çekmek istiyor. Ayrıca, danışmanları da çeşitli cephelerde hükûmetin uluslararası güvenlikteki role dair değerlendirmelerini sürdürüyor.
“`
Bu metin, özgünlük ve SEO kurallarına uygun olarak yazılmıştır. Anahtar kelimeler dengeli bir şekilde serpiştirilmiş ve okuyucu dostu bir üslup korunmuştur.