Nokia: Geçmişinden Günümüze Bir Bakış
30 yaşın üzerindekiler için Nokia, 90’ların sonu ve 2000’lerin başında 3210 ve 3310 gibi efsane modellerin üreticisi olarak bilinir.
Ancak şirketin başarısızlığı, başarısızlığının bir yansımasıydı. Sadece satış payını kaybetmekle kalmayıp esasen “kayboldu”. Finlandiya merkezli yöneticiler, fiziksel klavyelerden vazgeçme eğilimine rağmen düğmelere sıkı sıkıya bağlı kaldılar ve yenilikçi teknolojiye geçme konusundaki tereddütlerini dile getirdiler.
Nokia, Apple’ın aksine rezistif dokunmatik ekranları benimseyerek fark yaratmayı hedefledi. Ancak bu karar gecikmişti ve şirketin düşüşü kaçınılmazdı.
Sonrasında Nokia, Microsoft ve ardından HMD Global tarafından satın alındı ancak eski şaşaasına bir daha dönemedi. Bugün Tesla’da görev alan eski bir Nokia çalışanı, günümüzdeki otomotiv endüstrisinin teknolojik değişime ayak uyduramadığını ve geçmişini feda etmeye hazır olmadığını belirtiyor.
Geleneksel içten yanmalı motorlara ve ağır üretim hatlarına güvenen şirketler, dijital dönüşümü hafife alıyorlar. Ancak bu yaklaşım mevcut modellerini tehdit ediyor.
Benzer şekilde, dijital geleceği benimsemenin zamanı geldiğini fark eden şirketler, kullanıcı odaklı yaklaşımlar benimsemeliler. Tesla, araç mimarisini yeniden tasarlayarak tamamen otonom sürüş hedefliyor.
Geleceğe Yönelik Hedefler
Otomobilin gelecekteki rolü, bugünkünden çok farklı olacak. Tesla’nın Cybercab modeli, otomobili yeniden tanımlamayı hedefliyor; sürücüye yardım etmekten ziyade tamamen otonom sürüşü hedefliyor.
Tabii ki, bazı endişe ve itirazlar mevcut. Güvenlik, gelenek ve teknik engeller gibi konulara hâlâ odaklanılıyor. Ancak geleceğin değişimini kabul etmek gerekiyor; aksi takdirde “dinozorlar” olarak adlandırılan sektör oyuncuları, hayatta kalmakta zorlanacaklar.
Yun-Ta Tsai’nin uyarısı net: Değişime ayak uyduramazsanız, hayatta kalamazsınız. Otomotiv endüstrisi, geleceğe hazırlanmak zorunda ve bu, eski devlerin yok olma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.